Hitit Kanunu - 40
(1)
ták-ku LÚ
GIŠ-TUKUL
ḫar-ag-zi
LÚ IL-KI (2)
ti-id-dì-ya-an-za nu LÚ IL-KI
te-ez-zi ki-i (3) GIŠ-TUKUL-li-me-ed
ki-i-ma ša-aḫ-ḫa-me-ed nu-za ŠA
LÚ (4) GIŠ-TUKUL
A-ŠÀ-ḪI-A
an-da
ši-ya-ad-dá-ri-ya-zi GIŠ-TUKUL-ya
(5) ḫar-zi ša-aḫ-ḫa-na iš-ša-i ták-ku GIŠ-TUKUL-ma
(6) mi-im-ma-i nu A-ŠÀ-ḪI-A
ŠA LÚ GIŠ-TUKUL
ḫar-kán-da-an (7) da-ra-an-zi na-an LÚ-MEŠ
URU-ri an-ni-eš-kán-zi
(8) ma-a-an LUGAL-uš
NAM-RA-HI-A pa-a-i
nu-uš-ši A-ŠÀ-ḪI-A
(9) pí-an-zi
na-aš GIŠ-TUKUL
ki-ša-ri
ták-ku:
Eğer.
LÚ:
Sümerce veya sümerogram. Anlamı: Erkek.
GIŠ-TUKUL:
Sümerce veya sümerogram. Anlamı: Araç, silah.
ḫar-ag-zi:
Harak fiili, 3. tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Yok
olmak, ölmek.
IL-KI:
Akatça veya Akadogram, "in" (genitif) hali. Anlamı:
Dirlik*.
ti-id-dì-ya-an-za:
tittiya fiili, sıfat fiil hali (participe) + sa, 3. tekil şahıs
aitlik bildiren zamir, yönelim (allatif) hali. Anlamı: Koymak,
yerleştirmek, düzenlemek**.
nu:
Ve.
ki-i:
işaret zamiri. Anlamı: bu, şu.
te-ez-zi:
te fiili, 3. tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Demek.
GIŠ-TUKUL-li-me-ed:
Sümerce veya sümerogram, yönelme (datif) hali + met, 1. tekil
şahıs aitlik zamiri (pronom possesif), özne/nesne
(Nominatif/Accusatif neutre) hali. Anlamı: Araç, silah.
ki-i-ma:
işaret zamiri bu/şu + ma, ve/ama.
ša-aḫ-ḫa-me-ed:
sahhan, nesne (accusatif) hali, tekil + met, 1. tekil şahıs aitlik
zamiri (pronom possesif), özne/nesne (Nominatif/Accusatif neutre)
hali. Anlamı: Tımar, vergi.
nu-za:
Nu, ve +za dönüşlülük takısı.
ŠA:
Akatça
veya akadogram. Kendisinden önce gelen kelimeyi kendisinden sonra
gelen kelimeye, ikisi beraber isim tamlaması oluşturacak şekilde
bağlar.
A-ŠÀ-ḪI-A:
Sümerce veya sümerogram. Anlamı: Tarlalar.
an-da:
içinde ; ile.
ši-ya-ad-dá-ri-ya-zi:
siya fiilinden türetilmiş siyattariya fiili, 3. tekil şahıs
tamamlanmamış çekim. Anlamı: Mühürle almak.
GIŠ-TUKUL-ya:
Sümerce veya sümerogram, yönelme (datif) hali, tekil. Anlamı:
Araç, silah.
ḫar-zi:
Har(k) fiili, 3. tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı:
Sahip olmak, tutmak.
ša-aḫ-ḫa-na:
Yönelim (allatif) hali, tekil. Anlamı: Tımar, vergi.
iš-ša-i:
essa fiili, 3. tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı:
Yapmak, gerçekleştirmek.
GIŠ-TUKUL-ma:
Sümerce veya sümerogram + ma,
1. tekil şahıs aitlik zamiri (pronom possesif), nesne (accusatif)
hali. Anlamı: Silah, araç.
mi-im-ma-i:
mimma fiili, 3. tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı:
Reddetmek.
nu:
ve.
ḫar-kán-da-an:
nesne (accusatif) hali, tekil. Anlamı: Yok oluş, mahvoluş, gözden
kayboluş.
da-ra-an-zi:
tar fiili, 3. çoğul şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı:
Demek, söylemek.
na-an:
nu, ve + an, 3. tekil şahıs sonek (enclitique) kişi zamiri, nesne
(accusatif) hali.
LÚ-MEŠ:
Sümerce veya sümerogram, LÚ + MES, çoğulluk bildiren ek. Anlamı:
Erkek.
URU-ri:
Sümerce veya sümerogram,
yönelme hali (datif), tekil. Anlamı: Şehir.
an-ni-eš-kán-zi:
Aniya fiili, "sk" halinde 3. çoğul şahıs, tamamlanmamış
çekim. Anlamı: Eylemek, yaratmak, gerçekleştirmek.
ma-a-an:
veya, (ya da ) -dığında.
LUGAL-uš:
Sümerce veya sümerogram, özne hali, tekil. Anlamı: Kral.
NAM-RA-HI-A:
Sümerce veya sümerogram. Anlamı: Avlar.
pa-a-i:
pai fiili. 3. tekil şahıs. Tamamlanmamış çekim. Anlamı: vermek.
nu-uš-ši: nu,
ve + si, 3. tekil şahıs yönelme (datif) halinde aitlik
zamiri.
pí-an-zi:
pai fiili, 3. çoğul şahış, tamamlanmamış çekim. Anlamı:
vermek.
na-aš:
Nu, ve + aš,
3. tekil şahıs sonek (enclitique) kişi zamiri, özne (nominatif)
hali. Anlamı: Ve.
ki-ša-ri:
kis fiili. "- kisari" şeklindeki kullanım***. Anlamı:
Olabilir, mümkün.
Çeviri:
Eğer
silahtar yok olur iyi tedarikli dirlik mükellefi (gelir) ve dirlik
mükellefi der " Bu silah bana ve bu tımar bana", o
silahtarın tarlalarını mühürle alır, silahları**** tutar,
tımarı işler*****; eğer silahlarını reddeder ve silahtarın
tarlalarını mahvolmuş derler, onu şehrin erkekleri işletir******
veya kral avlarını verir ve ona tarlaları verirler ve o silahtar
olabilir.
Çevirinin
sıkıntıları:
Saymakla
bitmez herhalde, bu kadar geç gelmesine mi yanayım, ortaya çıkan
sonucun tatmin edici olmamasına mı, tercih etmiş olduğum biraz
yoruma kaçan "tımar", "dirlik" gibi kelimelere
mi, "derler" fiilinin kim tarafından söylendiğini
anlamayışıma mı, bu daha böyle uzar gider. Siz bulduğunuz
yerden aşağıyı doldurun, ben elimden geldiğince düzeltilmiş
son hallerini koyacağım, şimdiden teşekkür ederim.
*:
Burada "dirlik"ten kasıt toprak vergisi, "fiyef"
ancak daha sonra gelecek "sahanna"dan ayrıştırmaya
çalıştığımdan kullanmadım. Bizim Osmanlı tarihinden birazcık
aşina olduğumuz dirlik kelimesiyle karşılamayı seçtim.
**:
Burada kullanılan aslında "tittiyant" eklenmiş bir "sa"
ki bu kelimenin sonunu "za" ya dönüştürüyor.
"Tittiyant", iyi tedarikli, maddi anlamda güç sahibi gibi
bir anlama geliyor. Dilbilgisi analizinin biraz daha farklı
gözükmesine rağmen aslında aynı sonuca çıkıyor. Yaptığım
şey sadece "tittiyant" kelimesinin nereden geldiğine dair
de bir yargıyı içeren bakışla kelimeyi analiz etmek oldu.
***:
"Kis" fiili, doğmak, olmak, olagelmek gibi anlamlara
sahip. "Kisari" bu fiilin kullanım çeşitlerinden biri.
****:
F. Hrozny burayı "silahların bedeli" şeklinde okuyor,
ancak ben elimdeki basımda böyle bir şey görmediğim için bu
şekilde çevirmedim; ancak itiraf etmeliyim ki metin o şekilde
okununca daha makul duyuluyor.
*****:
Buradaki fiil yapmak, gerçekleştirmek gibi bir anlama aslında
sahip iken bizdeki işlemek fiili, toprakla uğraşmayı, ondan verim
almayı, genel olarak onunla ilgilenmeyi ifade ettiğinden o sözcüğü
tercih ettim.
******:
Buradaki fiil "sk" şeklinde çekilmiş yani aslında
işlemekten daha yeğin daha yoğun bir anlamı var, ama iş kökünden
kopmadan, onu daha yoğun hale getirecek bir fiil aklıma gelmedi.
"sk" şeklindeki çekim anlamsal olarak bir değişim
belirtmediğinden aynı şekilde bırakmayı tercih ettim.