Hitit
Kanunları – 20
ták-ku
ÌR
URUḪa-at-ti
İŠ-TU:
KUR URULu-ú-i-ya-az
LÚ URUAr-zu-u-wa
ku-iš-ki ta-a-i-ez-zi na-an A.NA KUR
URUḪa-at-ti
ú-wa-te-iz-zi iš-ḫa-aš-ši-ša-an
ka-ne-eš-zi nu-uš-ši 12 GÍN
KÙ.BABBAR pa-a-i pár-na-aš-še-e-a šu-wa-a-iz-zi
ták-ku:
Eğer.
ÌR:
sümerce veya sümerogram. Anlamı: Erkek köle.
URUḪa-at-ti:
Hatti şehri
İŠ-TU:
akatça veya akadogram, “den, -den beri” anlamına gelen edat.
URULu-ú-i-ya-az:
Menşe (ablatif) hali, tekil. Anlamı: Luviya şehrinden
LÚ:
Sümerce veya sümerogram. Anlamı: Erkek.
URUAr-zu-wa:
Arzuva şehri
ku-iš-ki: Özne
hali (nominatif). Kuis, burada belgesiz zamir. Anlamı: Biri
ta-a-i-ez-zi:
tai fiili, 3. tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: koymak.
Na-an:
nu, ve + an, 3. tekil şahıs sonek (enclitique) kişi zamiri, nesne
(accusatif) hali.
A.NA:
akatça veya akadogram. Anlamı: “-e doğru” (daha detaylı
açıklama için “Hitit Kanunları – 9”a bakınız.)
KUR:
Sümerce veya sümerogram. Anlamı: Ülke
ú-wa-te-iz-zi:
uwate fiili, 3. tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı:
Getirmek.
iš-ḫa-aš-ši-ša-an:
“in” (genitif) hali, tekil + sis, 3.tekil şahıs aitlik zamiri,
özne (nominatif) hali + 3. tekil şahıs sonek (enclitique) kişi
zamiri, nesne (accusatif) hali. Anlamı: Efendi.
ka-ne-eš-zi:
kanes fiili, 3. tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: elde
etmek, erişmek; bulmak; tanımak
Nu-uš-ši:nu,
ve + us, 3. çoğul şahıs sonek (enclitique) kişi zamiri, nesne
(accusatif) hali + si, 3. tekil şahıs iyelik zamiri, yönelme
(datif) hali. Anlamı: ve.
GÍN
: Sümerce veya sümerogram. Anlamı: Şekel.
KÙ.BABBAR:
gümüş
pa-a-i:
pai fiili. 3. tekil şahıs. Tamamlanmamış çekim. Anlamı: vermek.
pár-na-aš-še-e-a: İyelik
hali. Tekil + 3. tekil şahısta kendisinden önce gelen kelimeyle
birleşen zamir (sonek kişi zamiri)+ yönelim hali(allatif), tekil.
Anlamı: Ev.
šu-wa-iz-zi:
suwai fiili. 3. tekil şahıs. Tamamlanmamış çekim.
( pár-na-aš-še-e-a šu-wa-iz-zi konusunda
detaylı açıklama için 1. kanuna bakınız.)
Çeviri:
Eğer
Arzuva şehrinden bir erkek Hatti şehrinden bir köleği Luviya
şehrinden koyar (alı koyar), Hatti şehrine getirirse, efendisi onu
tanırsa ve onlara onun 12 şekel gümüşünü öder, evi elinden
çıkarılır.
Çevirinin
sıkıntıları:
“onu
tanırsa”dan sonrası Türkçe bile değil resmen. Bunun sebebi
“nu-us-si”yi nasıl yorumlayacağımı bilemedim, dümdüz
kelimesi kelimesine çevirdim, ama dil bilgisi dolayısıyla aslında
bundan önceki kanunlarda gümüş isim olarak çekilmezken, ben onu
isim tamlamasının bir parçası olarak gösterdim. Bunun yanlış
olduğuna eminim, ama benim yorumladığım biçimiyle cümleyi
anlamlı kılmanın makul bir biçimi olarak gözüktüğü için
seçtim. Bu kanun içinde daha iyi çevirilerin teklif
edilebileceğine kuşkum yok, gördüğünüz yerlerde dilbilgisi
analizlerindeki yanlışları da belirtmekten çekinmeyin lütfen.