29 Eylül 2012 Cumartesi

Hitit Kanunları - 39


Hitit Kanunları - 39

(1) Ták-ku LÚ-URU-LU-aš ta-me-e-el A-ŠÀ-ḪI-A ḫar-zi (2) ša-aḫ-ḫa-an-na iš-ša-i ták-ku ša-aḫ-ḫa-an ar-ḫa (3) pé-eš-ši-ya-zi A-ŠÀ-ḪI-A-ya da-ma-iš Ú-UL-at (4) ḫa-ap-pa-ra-iz-zi

ták-ku: Eğer
LÚ-URU-LU-: Özne hali (nominatif), tekil. Anlamı: İnsanlık, halk
ta-me-e-el: damai isminin "-in" (genitif) hali, tekil. Anlamı: Öteki.
A-ŠÀ-ḪI-A: Sümerce veya sümerogram. Anlamı: tarlalar.
ḫar-zi: har fiili, 3. tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Tutmak, sahip olmak.
ša-aḫ-ḫa-an-na: yönelim (allatif) hali, tekil. Anlamı: Vergi.
iš-ša-i: essa fiili, 3. tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Yapmak, gerçekleştirmek.
ša-aḫ-ḫa-an: Nesne (accusatif) hali, tekil. Anlamı: Vergi.
ar-ḫa pé-eš-ši-ya-zi: arha, belirteç (uzak) + pessiyazi, 3. tekil şahıs, tamamlanmamış çekim (atmak, itmek). Anlamı: avlamak, uzaklaştırmak, sürgüne yollamak.
A-ŠÀ-ḪI-A-ya: Yönelim (allatif) hali, sümerce veya sümerogram. Anlamı: tarlalar.
da-ma-iš: Özne (nominatif) hali, tekil. Anlamı: Öteki, başka.
Ú-UL-at: olumsuzluk bildiren sözcük + at 3. tekil şahıs sonek (enclitique) kişi zamiri, özne/nesne (nominatif/accusatif neutre) hali.
ḫa-ap-pa-ra-iz-zi: happarai fiili, 3. tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Satmak, devretmek.

Çeviri:
Eğer halk ötekinin tarlalarını tutar, vergiye yaparsa (bağlarsa); eğer o vergiyi uzaklaştırsa, tarlaları başkasına o devretmez.

Çevirinin sıkıntıları:

Çevirinin ikinci eğer ile başlayan bölümü, biraz yorum oldu. Her ne kadar olabildiğince düz ve doğrudan çevirsemde, bunda tam olara dümdüz bir çeviri yaptığımda çok anlaşılmaz oluyordu. Ben de biraz yorum katmak durumunda kaldım. Yorum katmadığım haliyle cümle şunun gibi bir şey: "... eğer o vergiyi uzaklaştırırsa, tarlalara öteki ona devretmez" burada ucu biraz açık kalıyor kimin kime hangi koşulda tarlayı devretmeyeceğine dair, ve bizim sözdizimimize uymuyor. Zaten çoğu Hititçe cümle uymuyor; ancak burada muhtemel olan şey benim "A-ŠÀ-ḪI-A-ya" ve "Ú-UL-at" yanlış yorumluyor olmam. Bir başka önemli şey benim vergi diye karşıladığım "sahan"ın bizim bu gün anladığımız bir biçimde vergi olmak durumunda olmayabileceği. Onu daha çok bir bedel cinsi olarak düşünmekte yarar var. Daha iyi çeviri önerileriniz olursa, lütfen yorumlara yazmaktan çekinmeyin.

19 Eylül 2012 Çarşamba

Hitit Kanunları - 38


Hitit Kanunları - 38




(1) ták-ku LÚ-URU-LU-MEŠ ḫa-an-ne-eš-ni ap-pa-an-te-eš (2) nu-uš-ma-aš šar-di-ya-aš ku-iš-ki pa-iz-zi na-aš-ta (3) (xxx)* GIŠ-ḫa-ad-tal-wa-aš kar-dim-mi-ya-an-ta-ri nu (4) šar-di-ya-an wa-al-aḫ-zi** na-aš a-ki šar-ni-ik-zi-il NU-GÁL

ták-ku: Eğer
LÚ-URU-LU-MEŠ: Sümerce veya sümerogram. Anlamı: Halklar, insanlık.
ḫa-an-ne-eš-ni: yönelme (datif) hali, tekil. Anlamı: Kanun
ap-pa-an-te-eš: özne (nominatif) hali, çoğul. Anlamı: Mahkum.
nu-uš-ma-aš: nu, ve + smas, 3. çoğul şahıs sonek (enclitique) kişi zamiri, yönelme (datif) çekim. Anlamı: Ve onlara
šar-di-ya-aš: Özne hali (nominatif) tekil. Anlamı: Yardım, destek, takviye.
ku-iš-ki: Özne hali (nominatif). Kuis, burada belgesiz zamir. Anlamı: Biri. 
pa-iz-zi: pai fiili, 3.tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Gitmek
na-aš-ta: nu, ve + asta, geçiş ayrılma bildiren takı.
GIŠ-ḫa-ad-tal-wa-aš: GIŠ, sümerce nesnenin tahtadan olduğunu belirten, niteleyici sözcük (determinative) + "in" (genitif) hali, tekil. Anlamı: (kapı/pencerede) sürme, sürgü.
kar-dim-mi-ya-an-ta-ri: kartimmiya fiili, 3. çoğul şahıs, tamamlanmamış çekim, orta-pasif kipi. Anlamı: Öfkelenmek, öfkeli olmak.
nu: ve.
šar-di-ya-an: Nesne/Özne (accusatif/nominatif neutre) hali, tekil. Anlamı: Destek, yardım, takviye.
wa-al-aḫ-zi: walh fiili, 3. tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Vurmak
na-aš: ve + 3. tekil şahıs, özne halindeki (nominatif) sonek zamiri (pronom enclitiques)
a-ki: ak fiili. 3. tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Ölmek
šar-ni-ik-zi-il: nesne (accusatif) hali, tekil. Anlamı: Tazminat.
NU.GÁL: Sümerce veya sümerogram. Anlamı: Mevcut değil.

Çeviri:
Eğer insanlar kanuna mahkumlarsa ve onlara destek olan biri giderse ve sürmeninkiler öfkelenirler, ve desteğe vurur ve o ölürse, tazminat mevcut değildir.

Çevirinin sıkıntıları:
Bu kanunun çevirisindeki en büyük sıkıntı tabletin tam da bu kanunda zarar görmüş olmasından dolayı, kanunun hititçe nüshasının henüz tam olarak kesin ölçütlere bağlı bir basımının olmayışındadır. Elimdeki nüsha Friedrich'ten (1959) uyarlanmıştır. Sonrasında gelen basımlarca bazı noktaları aşılmıştır. Güzel bir örnek, "sürmeninkiler" bölümü. Orada "kanuna mahkum" olan yani "davacı- davalı ilişkisi içierisine girmiş taraflar kast ediliyor şeklinde yorumladım; ancak sonraki kanunun sonraki basımlarında orada "sürmeninkiler" yerine doğrudan davalı yazıyor. Yani kabaca kanun şunu diyor: "Eğer insanlar davalık olursa, ve onlara destek olan birileri gider, ve davalılar bu gelen takviyeye öfkelenip ona vururlarsa ve o da ölürse, tazminat yoktur" yani kimse bu konuda diğerinden veya kraldan tazminat isteyemez. Daha iyi çeviri önerileriniz varsa, lütfen yorumlara belirtmekten çekinmeyiniz.

* Burada yine basım farkının getirdiği sıkıntılardan birini görüyoruz. Sonraki basımlarda olmayan bir kelime bu basımda var gibi gözüküyor. Kelimenin harf çevirisine baktım, biraz uğraşıp bir şey bulamayınca, diğer hititçe nüshalarda da gözükmeyince, çeviride dikkate almamaya karar verdim.

** Burada harf çevirisi walah iken ben ve bir kaç çeviri daha fiili walh diye yorumlamış, hakikaten de walh fiili buraya çok uygun düşüyorken, walah diye bir fiilin olmayışı, walh seçeneğini burada daha güçlü kılıyor. Bu yüzden harf çevirisini yorumlarken, walh fiili şeklinde yorumladım.

14 Eylül 2012 Cuma

Hitit Kanunları -37


Hitit Kanunları -37



(1) ták-ku MUNUS-an ku-iš-ki pít-te-nu-uz-zi (2) EGIR-an-tá-ma-aš-ma-aš šar-di-ya-aš pa-iz-zi ták-ku 2 (3) LÚ-MEŠ na-aš-ma 3 LÚ-MEŠ ak-kán-zi (4) šar-ni-ik-zi-il NU-GÁL zi-ik-wa UR-BAR-RA ki-ša-ad

ták-ku: Eğer.
MUNUS-an: özne veya nesne (nominatif veya accusatif) hali, tekil. Anlamı: Kadın.
ku-iš-ki: Özne hali (nominatif). Kuis, burada belgesiz zamir. Anlamı: Biri.
pít-te-nu-uz-zi: pittenu fiili, 3. tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Kaçırmak.
EGIR-an-tá-ma-aš-ma-aš: Sümerce veya sümerogram; EGIR-anda, sona gelen takı, "-e kadar" + masmas >  ma+ smas; ma, "ama" anlamını veren ek, smas, 3. çoğul şahıs sonek (pronom enclitique) kişi zamiri, nesne veya yönelme (accusatif/datif) çekim, "ama onlar".
šar-di-ya-aš: Özne hali (nominatif) tekil. Anlamı: Yardım, destek, takviye.
pa-iz-zi: pai fiili, 3.tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Gitmek
LÚ-MEŠ: Sümerce veya sümerogram, LÚ + MES, çoğulluk bildiren ek. Anlamı: Erkek.
na-aš-ma: veya.
ak-kán-zi: ak fiili 3. çoğul şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Öldürmek.
šar-ni-ik-zi-il: Özne veya nesne (Nominatif/Accusatif neutre) hali, tekil. Anlamı: Tazminat.
NU-GÁL: sümerce veya sümerogram. Anlamı: (henüz) değil.
zi-ik-wa: zik, 2. tekil şahıs kişi zamiri, özne (nominatif) hali + wa, doğrudan anlatım belirten takı*.
UR-BAR-RA: sümerce veya sümerogram. Anlamı: Kurt.
ki-ša-ad: kis fiili 2. tekil şahıs tamamlanmış çekim, orta-pasif kipi. Anlamı: Olagelmek, doğmak.

Çeviri:

Eğer biri bir kadını kaçırır ama onlar (birileri) destek olarak onlara (kadın ve birine) kadar gider, eğer iki erkek veya üç erkek öldürürlerse, tazminat yoktur: "Sen kurda dönüştün"

Çevirinin sıkıntıları:

Öncelikle cümlenin ilk virgüle kadar olan kısmı biraz garip özellikle "ama"nın varlığı cümleyi semantik olarak zorluyor. Başka kaynaklarda kanunun o bölümünde "ama" korunmamış, makul, çünkü 1) Kanunun oradaki "ama"dan beslendiği bir nokta yok, 2) Cümlenin genel yapısını bozuyor, ben korumayı seçtim, çünkü sözcüğün anlamını temel almaya çalışıyorum çevirilerde, ve takdir edersiniz ki benimkisi kaba bir çeviri. Çeviri aslında şunu demek istiyor " Eğer biri bir kadını kaçırırsa, ve peşlerinden destekçileri de giderse, eğer iki veya üç erkek ölürse, bu durumun tazminatı yoktur : ' Sen kurda dönüştün' " İkinci sıkıntı "sen kurda dönüştün"ün orada ne işi var bilmiyorum henüz. Bu konuyu açığa kavuşturacak fikri olanlar, ve daha iyi çeviri önerisi olanlar, lütfen yorumlara belirtmekten çekinmesinler.

11 Eylül 2012 Salı

Hitit Kanunları - 36


Hitit Kanunları - 36



(1) Ták-ku ÌR-iš A-NA DUMU-NITA EL-LIM ku-ú-ša-ta (2) pít-tá-iz-zi na-an LÚ-an-ti-ya-an-da-an e-ep-zi (3) na-an-kán pa-ra-a Ú-UL ku-iš-ki tar-na-i

ták-ku: Eğer.
ÌR-: Özne (nominatif) hali, tekil. Anlamı: Erkek köle.
A-NA: akatça veya akadogram. Anlamı: “-e doğru” (daha detaylı açıklama için “Hitit Kanunları – 9”a bakınız.)
DUMU-NITA: Sümerce veya sümerogram. Anlamı: Oğul.
EL-LIM: Akatça veya akadogram, "in" (genitif) hali, eril, tekil. Anlamı: Özgür kişi.
Ku-ú-ša-ta: Yönelim (allatif) hali, tekil. Anlamı: Evlenme parası.
pít-tá-iz-zi: Piddai fiili, 3. tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Ödemek.
na-an: nu, ve + an, 3. tekil şahıs sonek (enclitique) kişi zamiri, nesne (accusatif) hali. Anlamı: Ve.
LÚ-an-ti-ya-an-da-an: Sümerce veya sümerogram, nesne (accusatif) hali, tekil. Anlamı: Damat, oğul.
e-ep-zi: ep fiili, 3. tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Almak.
na-an-kán: nu, ve + an, 3. tekil şahıs sonek (enclitique) kişi zamiri, nesne (accusatif) hali + kán, yerelleştime takısı.
Pa-ra-a: zarf (adverb). Anlamı: Dışında, önünde.
Ú-UL: olumsuzluk bildiren sözcük.
ku-iš-ki: Özne hali (nominatif). Kuis, burada belgesiz zamir. Anlamı: Biri.
Tar-na-i: tarna- fiili, 3. tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Bırakmak, izin vermek, terk etmek.

Çeviri:

Eğer bir erkek köle oğlu olmak üzere özgür bir adamın evlenme parasını öder ve onu oğlu (damadı?) olarak alırsa, onun dışında kimse bırakmaz.

Çevirinin sıkıntıları:

Bu sonundaki "onun dışında kimse bırakmaz" kelimesi kelimesine bir çeviri, çevirinin kast ettiği anlamsa bence şu: " Eğer bir erkek köle oğlu olmak üzere özgür bir adamın evlilik parasını öder ve onu alırsa, başka kimsenin özgür kişiyi kendisine almasına izin verilmez", kısaca verilen paranın sosyal bağlayıcılığı var, daha açık konuşursak, kölenin verdiği para ile zenginin verdiği para arasında bir ayrım, nitelik olarak, yoktur. Ayrıca 1. satırdaki "DUMU-NITA" oğul olarak anlaşılabileceği gibi, genç adamı niteleyen bir sözcük olarak da anlaşılabilir. Beni "oğlu olmak üzere"ye ikna eden "A-NA"nın varlığı olduğu. Her koşulda daha iyi bir çeviri öneriniz varsa, veya bazı yanlışlar fark ettiyseniz, bunu yorumlara belirtmekten lütfen çekinmeyin.

9 Eylül 2012 Pazar

Hitit Kanunları – 35


Hitit Kanunları – 35



(1) ták-ku MUNUS-an EL-LUM -AGRIG na-aš-ma -SIPA (2) pít-te-nu-zi ku-ú-ša-ta-aš-pa Ú-UL pít-ta-a-iz-zi (3) na-aš I-NA MU 3 KAM GÉME-aš-ša-re-eš-zi

ták-ku: Eğer.
MUNUS-an: Sümerce veya sümerogram, özne/nesne (nominatif/accusatif neutre) hali, tekil. Anlamı: Kadın.
EL-LUM: Akatça veya akadogram, özne (nominatif) hali, tekil. Anlamı: Özgür kişi.
-AGRIG: Sümerce veya sümerogram. Anlamı: Yönetici
na-aš-ma: Veya.
-SIPA :Sümerce veya sümerogram. Anlamı: Çoban
pít-te-nu-zi: pittenu fiili, 3. tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Kaçırmak, koşturmak.
Ku-ú-ša-ta-aš-pa : Kusata, yönelim (allatif) hali, tekil + as, 3. tekil şahıs sonek (enclitique) kişi zamiri, özne (nominatif) hali + pa, bitirici (terminatif) anlam veren takı. Anlamı: Evlenme parası.
Ú-UL: olumsuzluk bildiren sözcük.
Pít-ta-a-iz-zi: piddai fiili, 3. tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Ödemek.
Na-aš: Nu, ve + , 3. tekil şahıs sonek (enclitique) kişi zamiri, özne (nominatif) hali. Anlamı: Ve.
I-NA: Akatça veya akadogram, ilgeç. Anlamı: içinde, içine, -e, -de, -ye.
MU (.KAM): Sümerce veya sümerogram. Anlamı: Yıl, sene.
GÉME-aš-ša-re-eš-zi: GÉME-assares fiili 3. tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Hizmetçi olmak, özgürlüğünü yitirmek.

Çeviri:

Eğer özgür bir kadın, bir yöneticiyi veya çobanı kaçırır ve onun evlenme parasını ödemezse, 3 sene için hizmetçi olur.

Çevirinin sıkıntıları:

Bu çevirideki temel sıkıntı "I-NA" diye harf çevirisini yaptığım işaretlerden "I"'nin elimdeki kaynakta "ANA" olarak gözüküyor olmasıydı. Peki haliyle "I-NA" nereden çıktı o zaman? Burada ikinci kaynak olarak google kitaplar üzerinden başvurduğum H.A. Hoffner'ındaki harf çevirisini temel aldım. Ayrıca ufak çaplı bir karmaşa yaratan diğer bir durum da kimin kimin evlenme parasını ödemediği idi. Çoban ve yönetici cümledeki işlevlerine ilişkin bir işaret belirtmediklerinden ve yer yer "EL-LUM" aslında özne halinde olmasına rağmen nesne işlevi de gördüğünden, burada kimin özne kimin nesne olduğu biraz şüphe götürür. Ben her koşulda kendi yaptığım harf çevirisinin göstergelerine bağlı kalıp, yorumdan kaçınmaya çalıştım, ama itiraf etmek zorundayım ki bu en iyi yöntem filan değil, çoğu zaman açmazlara sürükleyebilen bir yöntem, neyse. Daha iyi bir çeviri öneriniz varsa, yorumlara yazmaktan çekinmeyin.

8 Eylül 2012 Cumartesi

Hitit Kanunları – 34


Hitit Kanunları – 34


(1) ták-ku ÌR-iš A-NA MUNUS-dim ku-ú-ša-ta píd-da-iz-zi (2) na-an-za A-NA DAM-ŠU da-a-i na-an-kán pa-ra-a (3) Ú-UL ku-iš-ki tar-na-i

ták-ku: Eğer
ÌR-: Özne (nominatif) hali, tekil. Anlamı: Erkek köle.
A-NA: akatça veya akadogram. Anlamı: “-e doğru” (daha detaylı açıklama için “Hitit Kanunları – 9”a bakınız.)
MUNUS-dim: Sümerce veya sümerogram, yönelme (datif) hali, tekil. Anlamı: Kadın.
Ku-ú-ša-ta: Yönelim (allatif) hali, tekil. Anlamı: Evlenme parası.
Píd-da-iz-zi: 3. tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Ödemek.
Na-an-za: nu, ve + an, 3.tekil şahıs, sonek (enclitique) kişi zamiri, nesne (accusatif) hali + za, dönüşlülük anlamı veren takı.
DAM.ŠU: Sümerce veya sümerogram + akadogram veya akatça, eril 3. tekil şahıs sonek zamiri (pronom suffixe). Anlamı: Eş (kadın).
da-a-i: da- fiili, tamamlanmamış çekim, 3. tekil şahıs. Anlamı: almak
na-an-kán: nu, ve + an, 3.tekil şahıs, sonek (enclitique) kişi zamiri, nesne (accusatif) hali + kán, yerelleştirme bildiren takı.
Pa-ra-a: zarf (adverb). Anlamı: Dışında, önünde.
Ú-UL: olumsuzluk bildiren sözcük.
ku-iš-ki: Özne hali (nominatif). Kuis, burada belgesiz zamir. Anlamı: Biri.
Tar-na-i: tarna- fiili, 3. tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Bırakmak, izin vermek, terk etmek.

Çeviri:

Eğer bir erkek köle kadına evlenme parasını öder ve onu kendine eşi olarak alırsa, onun dışında kimse bırakmaz.

Çevirinin sıkıntıları:

Bu çeviri şöyle bir şey demek istiyor “ Eğer bir erkek köle bir kadının evlenme parasını öder ve onu eşi olarak alırsa, onun haricinde kimseye bu kadın için izin verilmez” başka kimse kadını eş olarak alamaz yani. Bu çevirideki iki temel sıkıntı, 1) “ku-u-sa-ta”yı yorumlarken, yönelim hali olup olmadığına karar vermek, 2) “MUNUS-dim”i yorumlarken yönelme haline karar vermek oldu. “MUNUS-dim” için söyleyebileceğim, “MUNUS” hititçe guen(ant) diye okunduğundan “MUNUS-dim”in sonundaki “d/t”yi guenan”t”a yorup, “im”i de yönelme halinin çekimlenişi olarak gördüm. “Ku-u-sa-ta”daki durum ise bir tek yönelim halinin “a” ile çekimleniyor olmasından geliyor. Daha iyi çeviri önerilerinizi, ve yapmış olduğum yanlışlar varsa düzeltmelerinizi yorumlara beklerim.

Hitit Kanunları - 33


Hitit Kanunları – 33


(1) ták-ku-za ÌR-iš GÉME-an DAM-in da-a-i DI-IN-ŠU-NU (2) QA-TAM-MA-pát
ták-ku-za: takku, eğer + za, dönüşlülük bildiren takı. Anlamı: Eğer.
ÌR-: Özne (nominatif) hali, tekil. Anlamı: Erkek köle.
GÉME-an: Sümerce veya sümerogram, nesne (accusatif) hali, tekil. Anlamı: Hizmetçi, kadın köle
DAM-in:* sümerce veya sümerogram, nesne (accusatif) hali, tekil. Anlamı: Eş (kadın)
da-a-i: dai fiili, tamamlanmamış çekim, 3. tekil şahıs. Anlamı: almak.
DI-IN-ŠU-NU: akatça veya akadogram, dinu + ŠU-NU, 3. çoğul şahıs eril, sonek kişi zamiri (pronom suffixe), isimi tamlayan hali (complement du nom). Anlamı: Karar, yargı.
QA-TAM-MA-pát: akatça veya akadogram, qatamma, zarf (adverb) + pát de, dahi anlamına gelen ek (daha detaylı açıklama için Hitit Kanunları - 5'e bakınız). Anlamı: Aynı.

Çeviri:

Eğer bir erkek köle de bir kadın köleyi kendine eş olarak alırsa, onların kararı da aynıdır.

Çevirinin sıkıntıları:
Bu kanun bir öncekinin neredeyse aynısı, dilbilgisi analizinden, işaretlerine kadar. Bu sebepten, bir önceki kanunda görüp de burada görmeye devam ettiğiniz hatalar varsa lütfen yorumlara bildirmekten çekinmeyin.

5 Ağustos 2012 Pazar

Hitit Kanunları – 32


Hitit Kanunları – 32

ták-ku-za ÌR-iš MUNUS-an DAM-in da-a-i DI-IN-ŠU-NU QA-TAM-MA-pát

ták-ku-za: takku, eğer + za, dönüşlülük bildiren takı. Anlamı: Eğer.
ÌR-: Özne (nominatif) hali, tekil. Anlamı: Erkek köle.
MUNUS-an: özne veya nesne (nominatif veya accusatif) hali, tekil. Anlamı: Kadın.
DAM-in:* sümerce veya sümerogram, nesne (accusatif) hali, tekil. Anlamı: Eş (kadın)
da-a-i: dai fiili, tamamlanmamış çekim, 3. tekil şahıs. Anlamı: almak.
DI-IN-ŠU-NU: akatça veya akadogram, dinu + ŠU-NU, 3. çoğul şahıs eril, sonek kişi zamiri (pronom suffixe), isimi tamlayan hali (complement du nom). Anlamı: Karar, yargı.
QA-TAM-MA-pát: akatça veya akadogram, qatamma, zarf (adverb) + pát de, dahi anlamına gelen ek (daha detaylı açıklama için Hitit Kanunları - 5'e bakınız).

Çeviri:
Eğer bir erkek köle de kendine bir kadını eş olarak alırsa, onların kararı da aynıdır.

Çevirinin sıkıntıları:
Kısa bir kanun olmasına rağmen uzun bir süre “di-in-su-nu”nun akatça olduğunu fark edememiş olmam. Çevirisini gereğinden uzun bir süre uzattı. Burada tabi akatçayı son dönemde boşlamış olmamın acısının çıktığını görüyoruz.

*H.A. Hoffner bunu EL-LAM-in şeklinde okuyor, gerekçe olarakta “DAM-in”in hititçesinin “a” kökünde olduğunu dolayısıyla tekil nesne hali için “an” almasının daha muhtemel olduğunu, halbuki “EL-LAM”ın hititçesinin “i” kökünde olduğunu dolayısıyla onun tercih edilmesinin daha uygun olduğunu yazıyor. Bu mantıklı duyulmasına ve dikkate değer bir öneri olmasına rağmen ben verdiğim çivi yazısı resmindeki işaretlere bağlı kalmayı tercih ederek “DAM-in”i korudum.

2 Ağustos 2012 Perşembe

Hitit Kanunları – 31


Hitit Kanunları – 31

    (1) ták-ku -aš EL-LUM GÉME-aš-ša ši-e-le-eš na-at (2) an-da a-ra-an-zi na-an-za A-NA DAM.ŠU da-a-i nu-za (3) É-ir Ù DUMU.MEŠ* i-en-zi ap-pí-iz-zi-an-na-at-kán (4) na-aš-šu i-da-a-la-u-e-eš-ša-an-zi na-aš-ma-at-kán (5) ḫar-pa-an-ta-ri nu-za É-ir ták-ša-an šar-ra-an-zi (6) DUMU.MEŠ-az -aš da-a-i 1 DUMU-AM MUNUS-za da-a-i
ták-ku: Eğer
LÚ-: Sümerce veya sümerogram, özne (nominatif) hali. Anlamı: Erkek.
EL-LUM: Akatça veya akadogram, özne (nominatif) hali. Anlamı: Özgür kişi
GÉME-aš-ša: Sümerce veya sümerogram + ša, 3. tekil şahıs, nesne (accusatif) halinde aitlik zamiri. Anlamı: Kadın köle.
Ši-e-le-eš: Özne (nominatif) hali, çoğul. Anlamı: Sevgili.
Na-at: nu, ve + at, 3. tekil şahıs sonek (enclitique) kişi zamiri, özne/nesne (nominatif/accusatif neutre) halinde. Anlamı: Ve.
An-da: zarf (adverb). Anlamı: içinde, ile
a-ra-an-zi: arai fiili, 3. çoğul şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: yükseltmek; durdurmak.
Na-an-za: nu, ve + an, 3.tekil şahıs, sonek (enclitique) kişi zamiri, nesne (accusatif) hali + za, dönüşlülük anlamı veren takı.
A-NA: akatça veya akadogram. Anlamı: “-e doğru” (daha detaylı açıklama için “Hitit Kanunları – 9”a bakınız.)
DAM.ŠU: Sümerce veya sümerogram + akadogram veya akatça, eril 3. tekil şahıs sonek zamiri (pronom suffixe). Anlamı: Eş (kadın).
da-a-i: dai fiili, tamamlanmamış çekim, 3. tekil şahıs. Anlamı: almak.
Nu-za: nu, ve + za dönüşlülük bildiren takı.
É-ir: Sümerce veya sümerogram, nesne (accusatif) hali. Anlamı: Ev.
Ù: Ve.
DUMU.MEŠ: Sümerce veya sümerogram. Anlamı: Nüfus, (bu bağlamda) çocuk.
İ-en-zi: iya fiili, 3. çoğul şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Yapmak.
Ap-pé-iz-zi-an-na-at-kán: appezziya(n) zarf (adverb) + at, 3. tekil şahıs sonek (enclitique) kişi zamiri, özne/nesne (nominatif/accusatif neutre) halinde+ kán, yerelleştime takısı. Anlamı: Ardında, sonrasında
na-aš-šu: veyahut, (varsayım vs gibi durumlarda) olsun.
İ-da-a-la-u-e-eš-ša-an-zi: idalawes fiili, 3. çoğul şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Kötüleşmek.
Na-aš-ma-at-kán: nasma, veya + at, 3. tekil şahıs sonek (enclitique) kişi zamiri, özne/nesne (nominatif/accusatif neutre) halinde+ kán, yerelleştime takısı. Anlamı: Veya.
Ḫar-pa-an-ta-ri: harp fiili, 3. çoğul şahıs, orta-pasif kipinde, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Düzenlemek, birleştirmek.
Ták-ša-an: zarf (adverb). Anlamı: Beraber.
Šar-ra-an-zi: sarra fiili, 3. çoğul şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Ayırmak.
DUMU.MEŠ-az: sümerce veya sümerogram, menşe (ablatif) hali, çoğul. Anlamı: nüfus, (bu bağlamda) çocuk.
DUMU-AM: Sümerogram veya sümerce, + AM, akadogram veya akatça 1. tekil şahıs sonek kişi zamiri (pronom suffixe). Anlamı: Çocuk.
MUNUS-za: Sümerogram veya sümerce, menşe (ablatif) hali, tekil. Anlamı: Kadın.

Çeviri:

Eğer sevgililer, özgür bir erkek (ve) kadın kölesi, ve onunla dururlar (beraber yaşarlar) ve onu kendine doğru eş olarak alır, ve beraber ev ve çocuk yaparlar, ardından onunla diyelim ki kötüleşir ama sonrasında düzeltilirlerse, evi birlikte ayırırlar, çocuklardan erkek alır, 1 oğlumu kadından alır.

Çevirinin Sıkıntıları:

Anlaşılması güç bir kanun oldu. Çevirirken biraz zorladığımı itiraf etmeliyim. Anladığım ve başka bir iki kaynakta gördüğüm kadarıyla kanun şuna benzer bir şey diyor “Eğer bir özgür erkek kadın kölesiyle beraber yaşamaya başlarsa, onu kendisine eş olarak alıp beraber ev ve çocuk yaparsa, ardından da araları bozulursa, ev aralarında eşit olarak bölüştürülür, çocukları erkek alır, kadına 1 tane oğul bırakılır.” Ama itiraf etmeliyim ki “MUNUS-za” kadının menşe halinde olduğunu ifade ediyorsa, alınan 1 tane oğlun kadından alındığını ifade ediyor gibi geliyor bana, ama o durumda da cümle gereksiz, yani bütün oğulları erkek alır dedikten sonra kadının tek oğlunu da alır demek, biraz garip duyuluyor yani. Ayrıca 1 “oğlum”u dedim, çünkü DUMU-AM'daki “AM”, akatça da birinci şahısın sonek kişi zamiri. Tahminim burada katibin yanlış yazımı ya da benim “AM” işaretinin bilmediğim bir kullanımı var.

* Burada ilginç bir durum var o da şu: işaretler me-es şeklinde gözüküyor, yani doğrudan MES ideogramı yazılmamış, ama me-es şeklinde yazılarak onun kast edildiğini düşünüyorum. Ayrıca me-es işaretlerinin bir arada yazılmasıyla ortaya çıkan görüntünün MES ideogramına benzediği de açık.