Hitit
Kanunları - 27
ták-ku
LÚ-aš
DAM-ŠU
da-a-i na-an A-NA É-ŠU
pé-e-ḫu-te-iz-zi
i-wa-ru-uš-še-id-az an-da pé-e-da-a-i ták-ku MUNUS-za
a-wa-ya a-ki nu LÚ-aš
a-aš-šu-še-it wa-ar-nu-an-zi i-wa-ru-še-ta-az LÚ-aš
da-a-i ták-ku-aš at-ta-aš-ša-ša É-ri
a-ki Ù DUMU.MEŠ-ŠU
a-ša-an-zi i-wa-ru-uš-še-it LÚ-aš
na-at-ta da-a-i
ták-ku:
Eğer
LÚ-aš:
-in, veya özne hali (genitif/nominatif), tekil. Anlamı: Adam,
erkek.
DAM-ŠU:
Sümerce veya sümerogram + akadogram veya akatça, eril 3. tekil
şahıs sonek zamiri (pronom suffixe). Anlamı: Eş (kadın).
da-a-i:
dai fiili, tamamlanmamış çekim, 3. tekil şahıs. Anlamı: almak.
na-an:
nu, ve + an, 3. tekil şahıs sonek (enclitique) kişi zamiri, nesne
(accusatif) hali.
A-NA:
akatça veya akadogram. Anlamı: “-e doğru” (daha detaylı
açıklama için “Hitit Kanunları – 9”a bakınız.)
É-ŠU:
Sümerce veya sümerogram + akadogram
veya akatça, eril 3. tekil şahıs sonek zamiri (pronom suffixe).
Anlamı: Ev
pé-e-ḫu-te-iz-zi:
pehute fiili, 3. tekil şahıs tamamlanmamış çekim. Anlamı:
ulaştırmak; gerçekleştirmek
i-wa-ru-uš-še-id-az:
iwaru gövde+ sit, nesne (acusatif) halinde 3. tekil şahıs aitlik
zamiri + az, gövdenin menşe (ablatif) halinde çekimlendiğini
gösteren hal eki*. Anlamı: Çeyiz
an-da:
içinde ; ile.
pé-e-da-a-i:
3. tekil şahıs tamamlanmamış çekim. Anlamı: götürmek, geçmek.
MUNUS-za:
Sümerce veya sümerogram, işsel (ergatif) hali, tekil** . Anlamı:
Kadın
a-wa-ya:
a-ki:
ak fiili. 3. tekil şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Ölmek.
nu:
ve.
a-aš-šu-še-it:
a-aš-šu + še-it,
3. tekil şahıs nesne (accusatif) halinde, aitlik zamiri. Anlamı:
eşya
wa-ar-nu-an-zi:
warnu fiili, 3. çoğul şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı:
Yakmak
i-wa-ru-še-ta-az:
iwaru + se, 3. tekil şahıs yönelme (datif) halinde sonek kişi
zamiri (enclitique) + taz, gövdenin menşe (ablatif) halinde
çekimlendiğini gösteren hal eki. Anlamı: Çeyiz.
ták-ku-aš:
takku + as, 3. tekil şahıs özne (nominatif) halinde sonek kişi
zamiri (enclitique).
at-ta-aš-ša-ša:
atta + sas, 3. tekil şahıs, "in" (genitif) halinde,
aitlik zamiri + a, ve. Anlamı: Baba
É-ri:
Sümerce veya sümerogram + ri, yönelme (datif) hali tekil.
Ù:
Akatça veya akadogram. Anlamı: ve.
DUMU.MEŠ-ŠU:
Sümerce veya sümerogram + akadogram veya akatça, eril 3. tekil
şahıs sonek zamiri (pronom suffixe). Anlamı: Nüfus, (bu bağlamda)
çocuk, oğul.
a-ša-an-zi:
as fiili, 3. çoğul şahıs, tamamlanmamış çekim. Anlamı: Kalmak
na-at-ta:
Olumsuzluk bildiren zarf.
Çeviri
Eğer
bir erkek eşini alır ve onu evine ulaştırırsa, onun (eşinin)
çeyizi ile götürür, eğer kadın ... ölürse, erkek onun
eşyalarını yakar ve çeyizini alır, eğer o, babasının evinde
ölürse ve oğlu kalırsa, erkek onun çeyizini almaz.
Çevirinin
sıkıntıları:
Ya
"a-wa-ya"ya
baktım baktım bulamadım, yani Tischler'de buldum da konudan çok
bağımsız bir anlam veriyor. Herhalde yanlış çeviri-yazım
yapıyorum. "a-pí-ya",
şeklinde çeviri-yazımını yapan kaynaklar da gördüm. a-pí-ya:
Bu durumda, o halde gibi anlamlara gelen zarf. "awaya"yı
bu şekilde okursak çeviri şöyle oluyor " ... eğer kadın
burada (yani erkeğin evinde) ölürse, erkek onun eşyalarını..."
Bunun dışında DUMU.MEŠ'i
doğru çeviri-yazdığıma emin olamadım, çünkü mes, "me-eš"
haliyle gözleniyor, dolayısıyla oradaki çeviri-yazımdan emin
değilim. Daha iyi çeviri önerilerinizi, yorumlara bekliyorum.
*Normalde
böyle bir durum rastlanmaz. Yani hal ekleri gövdeye dahildir
genelde. Burada tamamen başka türlü yorumlayamadığım için
böyle yorumladım. Ama çok büyük olasılıkla ya benim yanlışım,
ya katibin yanlışı, ya da her ikimiz birden hata yapıyoruz,
dolayısıyla buradaki dilbilgisi yorumunu dikkate almamanızı
tavsiye ederim.
**Açıkçası
"işsel" kelimesini Türkçe'de ilk defa duydum. Dil
bilimdeki eksiğimin bir göstergesi, ama daha açık olması için,
ders notlarımın bir kısmını buraya aktarıyorum. " İşsel
(Ergatif): yalnızca nötr (cansız) olanlarda görülür.
Genellikle, hititçe "accusatif" [nesne hali] sistemli
bir dildir ( geçişli ve geçişsiz fiilerin özneleri ["sujet"leri]
özne halinde[nominatif] görülürken geçişli fiillerin nesneleri
nesne halindedir [accusatif]) Ancak, nötr isimler geçişli bir
fiilin öznesi ["sujet"si] olduğunda, -anza (tekil)
veya -antes (çoğul) sonekini
alırlar